Siyer Mekanları 1

Mekke .. Hz. İbrahim'in (aleyhisselam) duasına nail olmuş şehir , şehirlerin anasıdır.

" Hani İbrahim demişti ki "Rabb'im!Bu şehri güvenli kıl , beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut."

" Hani İbrahim , 'Rabb'im! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünlerle rızıklandır.' Allah da 'İnkar edeni bile az bir süre, (geçici kısa hayatta) rızıklandırır ; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası! ' demişti. " 

" Rabb'imiz! Ben çocuklarımdan bazısını , senin kutsal evinin (Kabe'nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabb'imiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır , umulur ki şükrederler."

Dünya yaratılmadan önce semada meleklerin tavaf ettiği Kabe 'nin , Hz. Adem'in  (aleyhisselam)  yeryüzüne indirilmesinden sonra  Hz.Cebrail'in işareti ile Hz. Adem veya oğlu Hz. Şit tarafından inşa edildiği rivayetleri yaygındır. Zamanla çeşitli sebeplerle Kabe'nin temeline kadar yıkıldığı bilinmektedir. 

Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail ile ikinci kez inşa ederken Makam-ı İbrahim yardımıyla Kabe'nin yüksek kısımlarındaki taşları yerine koyabilmiştir. Makam-ı İbrahim bugün Kabe'nin kapısı yönünde yapılan muhafaza içerisinde yer almaktadır. 

Kabe'nin bölgede yaşayan Amalikalılar ve Cürhümiler tarafından gerçekleştirilen onarımları sonrasında o dönemin bilinen son inşası Hz. Peygamber Efendimiz  (sallallahu aleyhi ve sellem) 35 yaşındayken Kureyş tarafından yapılmıştır. Peygamber Efendimiz bu inşaat süresinde Hacer-ül Esved taşının yerine yerleştirilmesi konusunda hakemlik yapmıştır.

Hicretin ilk çocuğu Hz. Abdullah b. Zübeyr  (ra) hilafeti döneminde  ,Hicr- i İsmail'i de binaya dahil ederek yeniden inşa ettirir. (M:684) Yine bu tamiratta , Rükn-ü Yemani ile Rükn-ü Iraki arasında , kapının tam karşısına denk gelen yerdeki kapı ( müstacer) ise , yeniden açılmıştır.

Ne var ki bu durum fazla uzun sürmemiş ve halife Abdülmelik b. Mervan 'ın onayı ile yeniden  eski haline getirilerek , Hicr-i İsmail - hatim Kabe dışında bırakılmıştır.

Kabe ; günümüze kadar bu haliyle gelmiş olup bu süreçte sel baskınları ve yangınlar sebebiyle zaman zaman tamir ve bakım görmüştür.

Hilafeti elinde bulunduran topluluklar arasında en fazla hürmet ve ihtiramı ise Osmanlı Padişahlarından görmüştür.