Hac Nasıl Yapılır?

Hac Nasıl Yapılır?

Hac Nasıl Yapılır?

Hacc-ı Temettu’un Edâ Ediliş Şekli:

(Türkiye'den hacca gidenlerin genellikle edâ ettikleri hac şekli olduğu için Temettu' Hacc'ının edâsı esas alınmıştır.)


İslâmın beş temelinden birisini daha ikame etmek için diyarını terk edip, Beytullah’a yönelen muhterem hacı adayımız, içerisinde sefer meşakkatinin, bazı yorgunluk, sıkıntı ve imkansızlıkların bulunduğu, mali güç gibi bedenî takadı da icap ettiren, ayrıca ihram yasaklarının da yer aldığı – inşallah mükafatının da bol olduğu – bir ibadete başlıyorsunuz.


Onun için bu yola koyulurken, gerekli gönül temizliğini yaptığınız gibi;


İhrama Girmeden Önce

* Gerekli vücut temizliğini yapınız. Mümkünse güzel koku sürününüz.(Hanımların diğer zamanlarda olduğu gibi evlerinin haricinde başkaları tarafından hissedilecek kokular sürmelerinde mahzur vardır.)


* Sıhhî tedbirlerinizi alınız. İhram yasağına uygun elbiselerinizi giyiniz.


Erkekler giymekte oldukları bütün elbiselerini soyunur, sadece “izar” ve “rida” denilen iki parça örtüye bürünürler.


İzar, bele bağlanan ve belden aşağısını örten parçaya, ridâ ise omuza alınan ve üstü örten parçaya denir.


Bu iki örtünün beyaz, yeni ve temiz olması müstehaptır. Ayrıca azaları belli etmeyecek şekilde kalınca olmalıdır.


Ayaklarına terlik giyerler. Terlik bulamamışlarsa, ayakkabılarını topuklarını örtmeyecek hale getirirler.


Kadınlar elbiselerini çıkartmazlar. Onlar için daima tesettüre en uygun olan, daha münasip olandır. Ancak, hanımlar yüzlerini, arada boşluk kalmayacak şekilde, yüzlerine değen bir şeyle örtmezler. Ayakkabı, çorap giyerler, eldiven giyebilirler.


İhrama Girerken:

Bu hazırlıklardan sonra, mikat sınırında veya daha önce:


* İhramın sünneti olarak – kerahet vakti değil ise – iki rekat namaz kılınız.


* Namazdan sonra “umre” için niyet ediniz.


Bu niyet şöyle yapılır:

اللَّهُمَّ إِنِّى أُرِيدُ الْعُمْـرَةَ لِوَجْهِكَ الْكَرِيمِ فَيَسِّـرْهاَ لِى وَ تَقَبَّلْهاَ مِنِّى. نَوَيْتُ الْعُمْـرَةَ وَ أَحْرَمْتُ بِهاَ ِللهِ تَعـاَلىَ.


“Allah’ım senin rızan için umre edâ etmek istiyorum. Onun edâsını bana kolay kıl ve umremi kabul buyur. Allah rızası için umreye niyet ettim ve ihrama girdim.”


* Namaz kıldığınız yerden kalkıp sefere yönelince “Telbiye” getiriniz.


Telbiye :

لَبَّيْكَ اَللَّهُمَّ لَبَّيْكَ. لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ. إِنَّ الْحَمْدَ وَ النِّعْمَةَ لَكَ وَ الْمُلْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ.


"Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnnel hamde ven niğmete leke velmülk lâ şerîke lek.”


“Allah’ım! Senin emr-i celiline her an koşmaya, her an itaata hazırım. Sana ortak yoktur. Emir ve davetine, gönülden ve sadakatle icabet ederim. Şüphesiz ki; hamd de, nimet de sana mahsustur. Mülk senindir. Senin şerikin yoktur.”


İhramdan Sonra

* Niyet edip telbiye getirince artık ihramlı sayılırsınız. Bu andan itibaren ihram yasaklarına dikkat ediniz.


* Yol boyunca bilhassa tepelere yükseldikçe, vadilere indikçe, yeni bir grupla karşılaştıkça, konaklayıp hareket ettikçe, yeni bir mıntıkaya, şehre gittikçe telbiye getiriniz.


* Telbiyeleri her seferinde üçer defa getirmeyi tercih ediniz. Tekbir, tehlil ve salevat-ı şerife söylemeyi de ihmal etmeyiniz.


Mekke-i Mükerreme’ye Varınca


* Mekke’ye ulaşınca yeniden kendinize çeki düzen veriniz. Guslediniz veya abdest alınız.


* Beytullah’a doğru telbiye, tekbir ve tehlil ile yöneliniz.


* Bu esnalarda her zamankinden daha fedakarca mü’min kardeşlerinizle yardımlaşınız. Hakkı tavsiyeleşiniz. Onları rencide etmeyiniz.


* Yolculuğun meşakkatleri ve yorgunluk eserleri üzerinizde olsa bile, huysuzluktan ve başkalarıyla cedelleşmekten sakınınız.


* Beytullah’ı ilk görüşe, bedenen ve manen hazırlıklı olunuz. Varınca samimi duygular içinde dua ediniz.


* Tavafa hazırlanınız.


Erkekler ridalarının sağ ucunu, omuz arkasından getirerek sağ koltuklarının altından geçirir, sol omuzun üstünden arkaya sarkıtırlar. Böylece sağ omuz açıkta kalır. Buna “ıztıbâ” denir ki; arkasında say olan tavafın sünnetidir. Ve tavaf boyunca devam eder. Tavafı bitirince omuzunuzu örtünüz. Omuz açık namaz kılmak mekruhtur.


* Sonra tavaf için “Hacerü'l-Esved”in bulunduğu köşeye yöneliniz.


* Yapacağınız bu tavaf “umre tavafı”dır. Niyet ediniz ve Hacerü’l-Esved’i istilâm ile tavafa başlayınız.


İstîlâm: Hacerü’l-Esved’e el dokunmak demektir. Uzaktan işaret de onun yerini alır. İki eli, iç kısmı Hacerü'l-Esved'e dönük olarak kaldırarak ve “Bismillahi Allahu Ekber” diyerek yapılır.


Tavaf 7 şavttır. Her şavt, Hacerü’l-Esved’de başlar ve Hacerü’l-Esved’de biter.


* Tavafın ilk üç şavtında “remel” yapınız.


Remel: Kısa adımlarla, hafif koşar vaziyette omuzları silkeleyerek, çalımlıca yürümektir. Hanımlar remel yapmazlar.


* Tavafı bitirince iki rekat tavaf namazı kılınız. Bu namaz vacibtir. Kerahet vaktinde iseniz sonraya bırakarak kamil bir vakitte eda ediniz.


* Sonra bol bol zemzem içiniz ve bedeninize dökünüz.


* Safâ’ya yönelirken Hacerü'l-Esved’e geliniz ve istilam ederek ayrılınız. Sünnettendir.


Tekbir, tehlil getiriniz hamdediniz, salavât getiriniz.


* Safâ’ya varınız. Yapacağınız sa'y “umre sa'yı”dır. Bu niyetle sa'y ediniz.


* İki yeşil direk arasında “hervele” yapınız.


Hervele: Süratlice koşunun adıdır. Remelden farklıdır, ondan daha hızlıdır. Ancak müslümanın vakarını zedeleyecek şekilde var güçle koşmamalıdır.


Hervele sa’yın her şavtının sünnetidir. Hanımlar hervele yapmazlar.


Sa’y 7 şavttır. Safâ’dan başlayıp, Merve’de biten yürüyüş bir şavttır. Merve’den Safâ’ya dönüş ikinci şavttır. Böylece devam eden sa’y, Safâ’dan başlamış, Merve’de bitmiş olur.


Başka bir deyişle sa'y, Safâ’dan Merve’ye 4 gidiş, Merve’den Safâ’ya 3 dönüş olmak üzere 7 şavttır.


* Sa’ydan sonra saçınızı traş edip ihramdan çıkınız. Böylece Umreniz tamamlanmış olur.


Saç traşı iki türlü olur:


Halk: Saçın tamamını dipten traş etmektir. Bu daha efdaldir.


Taksir: Başın üçte biri veya dörtte birinden “ünmüle miktarı” (parmağın üç boğumundan en uçtakinin uzunluğunda) kesmektir.


Başın bir tarafını usturaya vurup öbür yanlarını bırakmak, sadece kahkül bırakmak gibi müslüman vakarını zedeleyici tarzdaki traşlar mekruhtur.


Saçlarının uzunluğu “ünmüle” miktarından küçük olanlar taksir yapamazlar, halk yapmak zorundadırlar. Hanımlar sadece taksir yaparlar. Halk yapmaları tahrimen mekruh görülmüştür.


*Traş olduğunuz andan itibaren bütün ihram yasakları kalkmıştır. Umreniz tamamlanmıştır. Mekke’de yeniden ihrama girinceye kadar bir Mekkeli gibi dolaşır, nafile tavaf yapar, ibadet ve duâlarla vaktinizi değerlendirebilirsiniz.


Zira uzak diyardan gelen kimse için Beytullah’ın huzurunda sık bulunma imkânı kolay değildir. İçinde bulunduğu anların kıymetini bilip, hakkını eda etme, gerçek bir nimettir.


Zilhiccenin 7. Günü, Öğle namazını müteakip Harem-i Şerif’te hutbe okunur.


Zilhiccenin 8. Günü: Terviye Günü, bugün kafileler Arafat’a çıkmak üzere hazırlanırlar.


İhram için gerekli temizliği ve hazırlığı yaptıktan (erkekler “izar” ve “rida”ya büründükten) sonra iki rekat namaz kılınız.


Namazdan sonra hac için niyet ediniz. Bu niyet şöyle yapılır :


اللَّهُمَّ إِنِّى أُرِيدُ الْحَجَّ لِوَجْهِكَ الْكَرِيمِ فَيَسِّـرْهُ لِى وَ تَقَبَّلْهُ مِنِّى. نَوَيْتُ الْحَجَّ وَ أَحْرَمْتُ بِهِ ِللهِ تَعـاَلىَ.


“Allah’ım senin rızan için haccetmek istiyorum. Onun edasını bana kolay kıl ve haccımı kabul buyur. Allah rızası için hacca niyet ettim ve ihrama girdim.”


Namaz kıldıktan sonra telbiye getiriniz.


Telbiye :


لَبَّيْكَ اَللَّهُمَّ لَبَّيْكَ. لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ. إِنَّ الْحَمْدَ وَ النِّعْمَةَ لَكَ وَ الْمُلْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ.


"Lebbeyk Allahümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnnel hamde ven niğmete leke velmülk lâ şerîke lek.”


“Allah’ım! Senin emr-i celiline her an koşmaya, her an itaata hazırım. Sana ortak yoktur. Emir ve davetine, gönülden ve sadakatle icabet ederim. Şüphesiz ki; hamd de, nimet de sana mahsustur. Mülk senindir. Senin şerikin yoktur.”


Niyet edip telbiye getirince yine ihramlısınız. Bu andan itibaren ihram yasaklarına dikkat ediniz.


* Kafile –sünnet vechile- Mina’ya yönelir. Günün öğle namazından başlayarak, ikindi, akşam, yatsı ve Arafa Günü’nün sabah namazını Mina’da kılar. Direk Arafat’a çıkmayı gerektiren meşru bir sebep yoksa siz de Mina’ya yöneliniz.


* Güneş doğduktan sonra kafileler Arafat’a hareket eder. Arafat’a öğleden önce varınız.


İzdiham, yollardaki tıkanıklıklar, hacılarımızın çoğunun yaşlı ve rahatsızlığına Arafat’a yetişememe endişesi de eklenince kafilelerin çoğu, artık Mina’ya uğramadan Arafat’a gitmektedir.


Zilhiccenin 9. Günü: Arafe Günü.


Arafat’taki vakfenin vakti, zevalden sonra namazı müteakip başlar.


Bu ana kadar vakitler, tekbir, tehlil, salavât, istiğfar, zikir, zikirlerin en efdali Kur’ân-ı Kerim tilâveti ve hak yolda şuurlandırıcı, tezkir ve tekfire sevkedici, ilim ve irfanla yoğrulu sohbetlerle değerlendirilir.


Namaz için hazırlık yapılır. Öğle ve ikindi namazları, öğle vaktinde birleştirilerek kılınır. Buna ikindi nazmı takdim edilerek öğle namazının vaktinde kılındığı için “cem-i takdim” denir. Bu cem sünnettir.


Cem-i Takdim’in Edâ Şekli:


Her iki namaz için bir ezan okunur.


Vakit ve durum müsait ise, öğle namazının ilk sünneti kılınır.


Öğlenin farzı için kamet getirilir.


Öğlenin farzı kılınır. (İmam kıraatı sırrî okur.)


Öğlenin son sünneti, ikindinin sünneti kılınmaz.


İkindinin farzı için kamet getirilir.


İkindinin farzı kılınır. (İmam kıraatı sırrî okur)


Namazların her birinin sonunda teşrik tekbirleri getirilir.


Namazların cem şartları, müsaferet ve ikamet halleriyle ilgili daha geniş bilgi almak için geniş kitaplara ve hoca efendilere müracaat ediniz.


- Namazı müteakip vakfe anı başlamıştır. Artık Arafat hududları haricinde durmayınız, güneş batmadıkça da hudut haricine çıkmayınız.


- Ömrün en kıymetli anlarından olan bu dakikaları hakkıyla değerlendirmeye çalışınız. Bedeni ihtiyaçlarınız için daha önceden tedbir alınız.


- Zamanınızı, zikirlerin en hayırlısı kur’an-ı kerim tilavetiyle, istiğfar ve dualarla değerlendiriniz.


- Duâlarınızda alem-i İslâm için hayırlar niyaz etmeyi, diğer din kardeşlerinizi, dostlarınızı, akrabanızı, evladınızı, gelecek nesilleri unutmayınız.


- Gönüllerinizi, islâmın emri olan her şeyi kabul, islâma muhalif her şeyi red için hazırlayınız.


- İçinizdeki cahiliye sızıntılarını temizleyiniz, her şeyinizle Allah’a teslim olma azminizi yenileyiniz.


Rasûlullah Efendimiz (sav): “Allah’ın kulları cehennemden azad eylediği, Arafat gününden daha çok başka bir gün yoktur..” buyurur. (Buhârî)


* Arafat’taki vakfe haccın iki rüknünden birincisidir.


* Müsait bir zamanda topluca “vakfe duâsı” yapınız.


* Güneş battığı andan itibaren yol hazırlıkları yapılır. Hac kalabalığı Müzdelife’ye doğru akmaya başlar. Siz de kafilenizle birlikte müsait bir zamanda Müzdelife’ye doğru yollanınız.


* Hac boyunca –bilhassa sıkıntılı anlarda- çevrenizdeki kardeşlerinizle hoş geçininiz. Ve yardımcı olunuz. Size karşı kusurları affedici olunuz. Olgunluk yarışını siz kazanınız.


* Müzdelife’ye varmadan yollarda akşam namazını kılmayınız. İzdiham da kalsanız da yatsı namazının vakti çıkma tehlikesine düşmedikçe bekleyiniz.


Müzdelife’de


* Akşam ile yatsı namazını, cem ederek yatsının vaktinde kılınız.


Buna, akşam namazı yatsının vaktine tehir edildiği için “cem-i tehir” denir. Bu cem “vacip”tir.


Cem-i Tehir’in Edâ Şekli:


Her iki namaz için ezan okunur, kamet getirilir.


Önce akşam namazının farzı kılınır. (Arkasından teşrik tekbiri getirilir.)


Arada sünnet kılınmaz. Ezan ve kamet iade edilmez.


Kalkılır ve yatsı namazının farzı edâ edilir. (Arkasından teşrik tekbiri getirilir.)


Yatsı namazının son sünneti kılınabilir.


Arkasından vitir namazı kılınır.


Bundan sonra, zamanınız varsa istirahat ediniz. Cemre için taş toplayınız.


İlk gün Cemretü'l-Akabe’ye atılacak 7 taşı Müzdelife’den toplamak sünnettir. Diğerlerini de Müzdelife’den veya müsait başka bir yerden almak caizdir.


Ancak mescidlerden taş almayınız. Büyük bir taşı kırarak elde etmeyiniz. Cemrelere atılan taşları almayınız. Necasetli yerlerden de taş toplamayınız. Bunlar mekruhtur.


Taşlar nohut ile fındık büyüklüğü arasında olmalıdır.


* Sabah ezanı okununca namazınızı gecikme-den edâ ediniz. Namazı müteakip “vakfe duâsı” yapınız.


Müzdelife’deki bu vakfe “vacib”tir.


* Gün iyice ağarınca Mina’ya doğru hareket ediniz. Yol boyunca telbiye, tekbir, tehlil getiriniz.


Mina’da


* Ağırlıklarınızı, Mina’da çadırlarınıza yerleştiriniz. Mina günleri gecelemek için burayı aslî mekan edinmek üzere hazırlık yapınız.


* Grubunuzla taşlamaya yöneliniz. İzdiham aşırı iken taşlamaya yaklaşmayınız. Bilhassa hanımların, hasta ve yaşlıların daha ihtiyatlı olması gerekir.


* Taşlamaya büyük gruplar halinde girmeyiniz. Yanınızda kaba eşya götürmeyiniz. Kötü ihtimaller için mümkün mertebe ön tedbir alınız.


* Cemretü'l-Akabe’ye, (Büyük Cemre'ye) geliniz. Mümkünse cemreye taş atarken Mina’yı sağınıza, Kâbe’yi solunuza alacak şekilde durunuz. İmkân derecesinde, arada 3/5 m. kalacak şekilde yaklaşınız. Taşlarınızın nereye düştüğünü görünüz.


* Taş atmaya başlarken telbiyeyi kesiniz.


* Atacağınız taşı, baş parmağınızla işaret par-mağı arasında tutunuz. Kolunuzu kaldırarak ve;


بِسْمِ اللهِ اَلله ُ أَكْبَرُ رَغْمـاً لِلشَّيْطاَنِ رِضـاً لِلرَّحْمنِ.


"Bismillahi Allahu ekber! Şeytanın gurur, kibirini kırmak, burnunu sürtmek, Rahmân’ın rızasını kazanmak için,” diyerek 7 taş atınız.


Taşların havuz içerisine düşmesi yeterlidir.


Bayramın birinci günü Cemretü’l-Akabe’ye atılacak bu taşlar için vakit, fecr-i sadığın doğuşu ile başlar, ertesi günün fecrine kadar 24 saat devam eder.


Sünnet-i seniyyeye uygun vakti ise; güneşin doğuşu ile öğle / zeval vakti arasıdır.


Zevalden güneş batıncaya kadar olan vakit, cevaz vaktidir. Taşların bu vakitte atılmasında kerahet yoktur.


Güneş battıktan sonra, fecr-i sadık doğuncaya kadar olan vakit de (geceleyin) sıhhatli erkeklerin taşlamalarında kerahet vardır.


Yaşlı ve rahatsız olan insanların bu vakitte taşlamalarında bir beis görülmemiştir.


(Hanımların da taşlarını gece atmalarında bir beis olmadığı gibi, setr hallerine uygun olduğu, izdihamlara girmelerinde mahzur bulunduğu için bunu daha münasip gören alimler vardır.)


* Taşınızı attıktan sonra “şükür kurbanınızı” kesiniz.


* Sonra “halk” veya “taksir” suretiyle saçınızı traş ederek ihramdan çıkınız.


Umre ihramından çıkışta “halk” ve “taksir” ile ilgili bilgi verildi.


Traş olduğunuz andan itibaren, karı–koca münaseti hariç, bütün ihram yasakları kalkmıştır.


* Bundan sonra Harem-i Şerif’e giderek farz tavafınızı yapınız.


Mina’da Kurban bayramının birinci gün vazifeleri en doğru sıralamayla şöyledir:


1 – Cemre-i Akabe’ye taş atmak


2 – Şükür kurbanı kesmek


3 – Saçları traş etmek


4 – Farz Tavafı yapmak


Bunlardan ilk üçü arasındaki tertib Ebu Hanife’ye göre vacip, farz tavafın bu sıraya uyması ise sünnettir.


Farz tavafı / ziyaret tavafını bayramın birinci günü yapmak en efdal olanıdır. Birinci günü imkân bulunamamışsa 2. gün, ikinci gün de yapamamışsa 3. gün yapılır.


Şer-i bir özür bulunmaksızın 3. günden sonraya kalırsa, bu tehir Ebu Hanife hazretlerine göre kurban cezasını gerektirir.


Hayız hali şer’î bir özürdür.


Bu tavaf, haccın iki rüknünden biridir. Bir mü’min bu tavafı yapmadıkça haccı edâ edilmiş olmaz. Ömrün sonuna kadar yapılabilir. Tehirden dolayı ceza düşüyorsa yerine getirilir.


* Farz tavafı yapıp namazını kıldıktan sonra haccın sa’yını yapmak için Safâ’ya yöneliniz. Safâ’ya giderken dönerek Hacerü’l-Esved’i selamlayınız. Bu sünnettendir.


* Safâ’dan başlayarak önceden anlatıldığı gibi sa’yınızı yapınız. Yaptığınız bu sa’y haccın sa’yıdır. Bu niyetle yapınız.


Hac sa’yını, hacca niyetlenip ihrama girerek ve önünden nafile bir tavaf yaparak öne almak caizdir. Ancak asıl yeri farz tavafın peşidir ve hacc-ı temettu’da asıl yerinde yapmak daha efdaldir.


* Saydan sonra Mina’ya dönünüz. Gecelemek için Mina’yı karargah edininiz. Zira taşlama geceleri Mina’da gecelemek Hanefi mezhebine göre sünnet-i müekkededir. Belki haccın “en kuvvetli” sünnetidir. Diğer mezheblerce “vacip”tir. Onların görüşlerini de itibara alarak hareket etmek ayrıca “müstehap”tır.


* İkinci ve üçüncü günü taşlarını zevalden, yani öğle vakti girdikten sonra atmaya başlayınız.


Bu günlerin sünnet vakti; zeval ile güneş batışı arasıdır. Fecr-i sadığa kadar taş atmak caizdir.


Taş atmayla ilgili hükümlerde, geceler bir önceki gündüze bağlıdır.


* İkinci, üçüncü ve dördüncü günlerin taşları sırasıyla;


7 taş Cemretü-s Suğrâ’ya (Küçük Cemre'ye),


7 taş Cemretü'l-Vustâ’ya (Orta Cemre'ye),


7 taş Cemretü'l-Akabe’ye (Büyük Cemre'ye) atılır.


Küçük Cemre, Mescid-i Hayf istikametindeki ilk cemrenin adıdır. Mekke istikametine doğru ikincisi Orta Cemre ve sonuncusu Büyük Cemredir.


* Üçüncü gün taş attıktan sonra, eğer acele ediyor ve 4. günün taşını atmak istemiyorsanız, 3. gün güneş batmadan Mekke’ye yöneliniz ve Mina sınırları dışına çıkınız.


Cemretü-l Akabe, Mekke istikametinde Mina hudutlarının bitiş sınırıdır.


Akşam olduktan sonra (geceleyin) Mina’yı terk etmek, 4. günün taşlarını atmamak “mekruh” görülmüştür. Kurban cezasını gerektirdiğine dair de bir rivayet vardır.


Dördüncü günün fecri doğduğu halde hala Mina’da iseniz, bu günün taşlarını da atmak üzerinize vaciptir.


Taş atmadan ayrılırsanız; üzerinize ittifakla ceza kurbanı düşer.


4. günün taşları, fecrin doğuşundan, güneşin batışına kadar atılabilir. Zevalden sonraki vakit “sünnet” vaktidir. Ebu Hanife’ye göre zevalden önceki vakit, mekruh vakittir.


4. günün güneşi batınca, artık taşların edâ vakti de, kaza vakti de sona ermiştir.


Mina’dan Sonra Mekke’de


* Âfâkî (mikat dışından gelen) hacılara “tavaf-ı sader" (vedâ tavafı) vaciptir. Onun için ayrılmadan önce vedâ tavafınızı yapınız.


* Bu arada nafile tavaflar yapabilir, Mina’daki vazifeleriniz bittikten sonra, vaktiniz varsa yeni umreler edâ edebilirsiniz.


* Mekkelilerin umre için mîkatı, harem hudutları dışıdır. Hudut dışına çıkarak umre için orada ihrama girilir.


Umre için Tenim’in veya Cirâne’nin mikat yeri olarak seçilmesi daha efdaldir. Bunlardan birincisinde Allah Rasûlü’nün emriyle Âişe Validemiz, ikincisinde ise Rasûlullah'ın (sav) kendisi ihrama girmiştir.


Veda tavafının Beytullah’dan en son ayrılırken yapılması müstehaptır.


Özür halleri sebebiyle veda tavafını edâ edememiş hanımlar, kafileleri ile birlikte Mekke-i Mükerreme’den ayrılabilirler. Bu bir şer-i özürdür. Bu özür sebebiyle veda tavafı yapamamaktan dolayı üzerlerine ceza terettüb etmez. Bizi yaratan, bizi en iyi bilendir ve sonsuz merhamet sahibidir. / Kaynak: Dr. M. Şerafeddin KALAY- Hac Rehberi

Sosyal medyada paylaşın